Hasar geçmişinin ve şirket politikalarının öngörü değeri

15 Ağustos 2017

Hollanda’daki Risk ve Sigorta yöneticileri, şirketlerin ve iş kollarının hasar geçmişinin, gelecekteki hasarlar adına fazla bir değerinin olmadığını düşünüyor. Bununla birlikte Riskonet Yönetici Ortağı Tom de Nooij, daha fazla veriyi temel alarak kalite açısından daha iyi istatistikler üretmenin, iyi şirket politikaları oluşturmaya muazzam bir katkısının olacağı görüşünü savunuyor.

Kısa bir süre önce yapılan bir NARIM kongresi sırasında, kurumların hasar geçmişi ile ilgili bir tartışmaya şahit oldum. Sonuç çabucak kesinlik kazandı: Katılımcılar, hasar geçmişinin gelecek için bir güvence oluşturmadığı konusunda tamamen aynı görüşteydiler! Zira aslında A sigorta şirketinin, aynı sektörden, on yıl boyunca şirket yangını nedeniyle herhangi bir hasar talebinde bulunmayan birkaç şirketi portföyünde barındırması ne anlama gelir ki? Bunun ardından B sigorta şirketi bu aynı, görünüşte karlı pazara girdiğinde, her yıl, büyük hasarlara yol açan büyük şirket yangınları ile karşı karşıya gelebilir!

Hollanda’da belirli bir sektörde günlük güneşlik bir hasar geçmişi, aynı sektördeki risklerin sınırlı olduğu anlamına mı gelir? Yoksa bu şirketler, akıllı ve mantıklı bir risk politikası izliyor ve büyük ölçekte doğru yangınla mücadele donanımları kullanıyor olabilirler mi? Hasar geçmişi ile ilgili istatistikler son derece yanıltıcı olabilir!

Ancak yine de istatistiklere daha fazla ilgi göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Zira veriler, tehlike ve risklerin açıkça daha büyük olduğu özel alanlar hakkında dersler içeriyor. Bu alanlara örnek olarak, beklenmedik olayların ortalamanın üzerinde bir sıklıkla meydana geldiği ya da önleme ya da mücadelenin yetersiz sonuçlar verdiğinin görüldüğü iş kolları verilebilir. Pratikte edindiğimiz resmin, henüz eksiksiz ve derinlemesine yeterli olmadığının kanaatindeyim. Bu durum sigorta şirketleri için de geçerlidir; bunlar sadece, beklenmedik olayların hasar talebinde bulunulan bölümünü görürler. Şirketin kendi risk sınırını aşmayan olaylar, karanlıkta kalmayı sürdürür.

Ben hala, itfaiye teşkilatlarının operasyonel pratiğini titizlikle belgelemek konusunda önceden yapılan girişimlerin çıkmaza girmesinin üzücü olduğunu düşünüyorum. İnsan ve malzemenin kullanımı ve bunların yangın hasarını azaltmak konusundaki etkileri hakkındaki verilerden çok şey öğrenebilirdik. Bilgi, risk politikalarının oluşturulmasını besleyebilir ve beslemelidir. Bu yüzden, beklenmedik olaylar ve hasar hakkındaki verilerin sadece her ülke için ayrı ayrı değil, bütün Avrupa ya da bütün Batı dünyası için derlenmesini şiddetle savunuyorum. Bilgi hazinesi, risk ve sigorta yöneticilerinin iyi işler yapabileceği değerli bakış açıları sunabilir. Sonuç olarak, “hasar geçmişinin gelecekteki hasarları öngörmeye yarayıp yaramadığı” sorusuna tereddütsüz evet cevabını veriyorum. Geçmiş, tehlike ve riskler hakkında gayet sağlam ve iyi bir gösterge olabilir.

Bütün bu verilerle ne yapabiliriz? Şirket ve sigorta şirketlerinin risk politikalarının oluşturulması. Hataların tekrarlanmamasını sağlayabiliriz. Verilerin analizi, karşılaşılabilecek sebepler hakkında bilgi verebilir. Böylelikle kör noktalara ışık tutabilir ve “en iyi uygulamalar”ı belirleyebiliriz. Bu durum hepimize, zayıf noktalara ek enerji ayırdığımız, makul şirket politikaları oluşturma ve böylece gelecekteki hasarları önleme konusunda yardımcı olur.

Buradan, NARIM kongresinde gündeme gelen diğer tez olan “şirket politikaları gelecekteki hasarları öngörür” tezine geçebiliriz. Ev ödevini yapmış olan, “açık görüşlülük” ile tüm tehlike, risk ve tedbirlere bakan kişilerin, gelecekteki hasarlar üzerinde, onları azaltmak ve hatta ortadan kaldırma şeklinde, sağlam bir etkisi olabilir. İstatistikler bize, belli iş kollarında, yangınların oluşmasında elektrik tesisatlarının büyük bir rol oynadığını öğretirse, bu işimize yarayabilir. Ters giden ne olabilir, senaryolar nelerdir ve bunların gerçekleşmesini nasıl önleyebiliriz? Risk = olasılık X etki! Olasılığı azaltmakla iyi bir iş yapmış olursunuz. Ama bu olamıyorsa, o zaman etkiyi aza indirgemeye yoğunlaşın.

Böylece, şirket politikaları ile, gelecek hasarların engellenmesi konusunda gayet önemli bir etkimiz olur. Bununla birlikte ben, bu işin, soğuk, rakamsal, toplama-çarpma egzersizinin ötesine geçmesi gerektiği görüşündeyim. Kısa bir süre önce, kurumunun risk politikalarını düzene sokmuş bir şirket genel müdürü ile konuştum. Kendisi, elemanların, sigara yasağının korunması gibi konularda birbirlerini uyanık tutmak örneğinde olduğu gibi, güvenlik kültürünü de birbirleri ile paylaşmıyorlarsa, alınan tüm tedbirlerin pek az bir değerinin olacağını çok iyi anlamıştı. Tezimizi sınamaya karar verdik ve ağzımızda yanan sigaralarla şirket binası içinde dolaşmaya başladık. Kimse bizimle konuşup bizi sigaralar konusunda uyarmadı. Genel müdür bu konuda bana şunları söyledi: “İsterdim ki -örneğin– bir temizlik işçisi, hiç tereddüt etmeden bir kova suyu başımızdan boca etsin. O zaman bunun muazzam bir kültür aksiyonu olduğunu düşünürdüm.”

Ana fikir: Evet, iyi politikalarla gelecekteki hasarları öngörebilir ve önleyebiliriz. Ama, kültür gibi yumuşak faktörleri göz ardı etmemeliyiz. Bunun, kendiliğinden oluşan bir şey olmaktan uzak olduğunu görüyorum. Yönetim, birçok kurumda bunun önemini görmez ve güvenlikle ilgili bir bilinçlendirme kampanyası lüks olarak görülür. Ancak büyük resme bakıldığında, kültür çok belirleyici bir faktördür. Bir başkasının bir zamanlar dediği gibi: “Kültür, risk yönetim stratejilerinin kolaylıkla üstesinden gelebilir.” Buna tamamen katılıyorum.

Tom de Nooij, Riskonet Yönetici Ortağı

Yerel ofisler

ULUSLARARASI

Ron de Bruijn

Amsterdam
The Netherlands
+31 85 043 79 40
[email protected]

AMSTERDAM

Tom de Nooij

Amsterdam
The Netherlands
+31 85 043 79 40
[email protected]

ISTANBUL

Özlem Emgen

İstanbul
Türkiye
+90 533 21 12 051
[email protected]

KRAKOW

Leszek Golachowski

Krakow
Poland
+48 663 336 844
[email protected]

JOHANNESBURG

Chris Brits

Johannesburg
South Africa
+27 83 456 7424
[email protected]

SIDNEY

Janet Short

Coal Point (Sidney)
Avustralya
+61 (0)49 3868111
[email protected]

Scroll to top