Risk analizi: Akılcı şirket politikalarının temeli

29 Eylül 2017

Risk analizinin bir faydası var mı? Bu soruyu cevaplamak zor değil. Benim tezim, risk analizine yapılan yatırımın kendi masrafını karşılamasının ve işletme yönetimini güçlendirmesinin mümkün olduğudur.

Şirketlerin riskleri hakkında bilgi sahibi olmak, yapılacak sigortaların niteliği ve kapsamını belirlemeyi kolaylaştırır. Peki ya risk analizinin maliyetleri her şirket için, elde edilen faydalarla doğru orantılı mı? Risk analizi çok paraya mal olacaksa, ilk önce ilk karşınıza çıkan tüm-rizikolar sigortasını yaptırmak daha kolay ve daha ucuz olmaz mı?

Özel şahıslar bu soruyu çoğunlukla evet diye cevaplayacaktır. Evini yangına karşı sigortalayan bir kişi, kapsam olarak bir seferde ve cömertçe ödenen bir miktarla, hesabı kolayca bitirebilir. Emlak 500.000 euro’ya satılırsa, tekrar inşanın masraflarının 600.000 olarak tahmin edilmesi olasıdır. Marjı biraz daha yüksek tutarsanız, 700.000 sonucuna da ulaşabilirsiniz. Bu tahmine dayalı basit bir hesabı andırıyor; ama bunun pek çok durumda daha karmaşık olacağını düşünüyorum. Bu ek yüz binin primi de gözden kaçmayacaktır.

Şirketler için ise durum biraz daha karmaşıktır. Söz konusu olan genellikle daha büyük objeler ve çıkarlar ve risklerin yanı sıra, risklerin ayrılmaz bir parçasını oluşturduğu şirket faaliyetleridir. Bazı şirketler belirli maddelerle çalışır ya da ruhsat gerektiren tehlikeli maddeler depolar. Bu tür bir analiz yaparken çeşitli soruları hesaba katmam gerekir. Emlak yangından sonra kolayca tekrar inşa edilebiliyor mu, yoksa talimatlar ve yeni izinlerin alınması gereksinimi yeniden inşaatı daha karmaşık ve özellikle daha pahalı hale mi getiriyor? Bağımlı olunan durumlar nelerdir? Zarar gören binada yapılması gereken işler ne kadar çabuk başka bir yerde sürdürülebilir? Ve bu yola gidildiği takdirde, işin yapıldığı makineler bir engelle karşılaşılmadan teslim edilebiliyor mu? Anlamışsınızdır; risk analizinin temelinde soru sormak yatar.

Kim bunu yaparsa, maliyet tablosunu büyük oranda değiştiren şeylerin olduğunu görür. Üretim noktalarından biri yanan bir bavul fabrikası yönetimi bu gerçeği anladı. Özel bir bisküvi çeşidi için gerekli olan makine üretim fabrikası tekti ve kurum içinde başka bir yer de mevcut değildi. Söz konusu üretim noktasının yerini alacak bir nokta bulmak zordu ve yanan fabrikanın yeniden inşası çok zamana mal olacaktı. Ancak meseleye daha yakından bakınca çok paraya mal olan bir başka husus da üretimin, sigorta şirketiyle üzerinde anlaşmaya varılan ödeme süresinden sonra da bir başka üreticiye fason olarak yaptırılmasının gerektiği olgusuydu. Bu olgu, ürün, onarım ve yeniden inşaat döneminde de süpermarket raflarında kalmayı sürdürmesini güvence altına almak adına da gerekli bir şeydi. Bunlar, pazardaki kıran kırana rekabet göz önüne alındığında, şirketin, kendisini oyunun dışında bulmamak için sineye çekmesi gereken maliyetlerdir. Oysa iyi bir analiz, bu ek riski ve ek (sigortasız) hasarı su yüzüne çıkarabilir ve yangın çıkmadan önce alarm zillerinin çalmasını sağlayabilirdi.

Kafasının bir yerinde dinlediği bu hikayeler varken şirket risklerine bakan kişilerin, belirli risklerin iyi sigortalı olmaya değdiği sonucuna varabilir. Şanssızlık ve potansiyel dolaylı hasar ne kadar büyük olursa, bunu sigorta kapsamında o kadar hesaba katmalısınız. Bunun alternatifi de mümkündür. Yaptığı analiz sonucu, öngörülemeyen risklerin olduğu sonucuna varan bir şirket, kendi başına önlemler almaya karar verebilir. Bu anlamda risk analizi, şirket ekonomisi ile ilgili kararlar alabilmek için temel bilgiler sağlayan bir araçtır. Bilgi, şirketlerin önündeki seçenekleri artırır.

Bence sonradan baktıklarında, bisküvi fabrikasında da, keşke bu türden tercihleri kendimiz yapsaydık diye düşünmüşlerdir. Şirket bunu yapsaydı, bisküvi üretimini tahminen çeşitli noktalara dağıtacaktı. Bu anlamda, risk analizi, yönetim bilgisi sağlayabilir. Profesyonel yönetime sahip şirketlerde de, bu tür noktaların bilinmesi istenir. Kısa bir süre önce katıldığım temalı bir tartışma toplantısında, risk analizinin bazen “aşırı yükleme” ve sigorta maliyetlerine kıyasla çok maliyetli olup olmadığı konusunda şüpheler belirtildi. Bu noktada, bir gerçeğin özünün olduğunu düşünüyorum. Şirketiniz küçükse ve faaliyetler ve kullanılan maddeler özel riskler taşımıyorsa, risk analizi, “vazgeçilmez” bir yatırımdır. Pek çok işletme binası ve karmaşık bir risk tablosu olan büyük şirketler için durum çok farklıdır. Bu tür şirketlerde risk analizinin yapılması aylar alabilir, ama yapıldığı takdirde, muazzam bir sigorta primi ödemek zorunda kalınmayabilir.

Neyse ki, nispeten daha riskli iş kollarındaki şirketler sorumluluklarının farkına varıyor. Örneğin petrokimya endüstrisinde faaliyet gösteren şirketler, risk analizlerinin öneminin gayet iyi bilincindeler ve düzenli olarak yapılan güvenlik denetimlerine alışkınlar. Her bir şirket, kendi bünyesindeki spesifik risklere bakarak kendi değerlendirmesini yapmalıdır. Şahsen ben, ciddi ve isnat edilebilir sonuçları olan bir felaketten sonra hesap vermek üzere hakim karşısına çıkan bir girişimcinin yerinde olmak istemem. Zira, “şirket faaliyetlerinin riskleri hakkında iyi bir fikir edinmek için ne yaptın?” sorusunu yanıtlamak bazılarına zor gelebilir.

Sonuç olarak risk analizi, girişimciliğin bir parçasıdır. Bu türden bir analiz, akılcı şirket politikalarının temelini oluşturur.

Yerel ofisler

ULUSLARARASI

Ron de Bruijn

Amsterdam
The Netherlands
+31 85 043 79 40
[email protected]

AMSTERDAM

Tom de Nooij

Amsterdam
The Netherlands
+31 85 043 79 40
[email protected]

ISTANBUL

Özlem Emgen

İstanbul
Türkiye
+90 533 21 12 051
[email protected]

KRAKOW

Leszek Golachowski

Krakow
Poland
+48 663 336 844
[email protected]

JOHANNESBURG

Chris Brits

Johannesburg
South Africa
+27 83 456 7424
[email protected]

SIDNEY

Janet Short

Coal Point (Sidney)
Avustralya
+61 (0)49 3868111
[email protected]

Scroll to top